Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
BİNA ve ÇAM AĞACI
Önemli bir Bilgi
1999 kocaeli depreminde hasar tesbiti ve güçlendirme çalışması için gittiğimde Kocaelinin Fethiye köyünde 2 katlı binaların duvarlarında çok çatlak vardı. Japon hocalarımız bize nedenlerini sorduğunda hepimiz mantıklı cevaplar verdiğimizi düşünmüştük. Tüm statiker arkadaşları toplayıp köy evlerinin videolarını izlettiler.
Çam ağacının kökleri binaların temellerini delik deşik etmiş (bina içinde su akışı olanlarda).
Sonunda şu bilgiyi verdiler:
Çam ağacı orman ağacıdır, kesinlikle bina yakınlarına dikmeyin (10 mt ye kadar).
Bunu öğrendikten sonra İzmir'de inşaatıyla ilgilendiğim her binayı kontrol ettiğimde aynı sonuçları gördüm. Çam kökü betonarme perdelerin içinden geçip bodrumda havuzun seramiklerini bile kırdığına şahit oldum.
99 deprem sonrası yazlık evimin önündeki 10 yaşındaki iki çam ağacının evimin temeline zararı var mı diye kontrol amaçlı 60 cm kazı yaptırdım. Sonuç 6 adet 10 cm çaplı kökler temel betonlarını delip içeriye girmişler (ara mesafe 7 mt).
Bir başka örnek de İzmir Çeşmealtında müşterimin malikanesinin tüm duvarları çatlamıştı. Bina çevresi çam ağaçları ile dolu idi. Tüm ağaçları (10mt yakınındaki) kesmemiz gerektiğini söylediğimde isyan etmişlerdi. Sonradan bina çevresini 1-1.50 mt kazdığımızda bodrum kat perdelerinin 1'er mt arayla delindiğini ve bodrum kat havuz perdelerinin de aynı durumda olduğunu gördük.
Çam kökü suyun olduğu yere gidiyor ve salgısı ile betonu deliyor.
Zeminin toprak olduğu bölgelerde bu durumları çok gördüm.
SALİH KAYMAZ
İnşaat Mühendisi
...
Hemen hemen bütün ağaçların kök uçlarında taş delici kimyasal sıvılar üretilir.
HÜSEYİN ERSÖZ
...
1970'li yıllarda Kahvederesi yaylasında toprak künkler ile taşınan sular dere boyunca ilerleyip Karşıyakadaki çeşmelere kadar su götürürdü.
Zaman zaman cuvarların (su işlerilerine bakan kişi) 25-30 cm çapındaki toprak künklerden gene aynı çapta birbirine sarılarak uzamış inceli kalınlı ağaç köklerini yol boyunca uzattıklarını görürdük.
Bu kök sarmalı belki 20 metreye kadar uzayabilen boylarda kalın bir anakonda yılanı gibi yol boyunca uzanır ve birkaç gün kuruması beklenirdi.
İhtimal ki zaman içerisinde toprak künkün içinde iyice kalınlaşan yakın civardaki her türlü bitki kökü çatlak veya eklem yerlerinden yada kök ucunda ürettiği kimyasal ile künkü delerek suyu akamaz hale getiriyor ve patlamasına sebep oluyordu.
Su azalınca veya kesilince durumu anlayan cuvar ve yardımcıları bir şekilde kökleri kesip dışarıya uzatıyorlar ve şıkır şıkır su akışını tekrar sağlıyorlardı.
Antik dönemde Aphrodisias hamamlarına gelen sularda da muhtemelen Karacasu kernelerinde üretilen aynı toprak künk sisteminin kullanıldığı görünmektedir.
Bitkiler susuz yaşayamayacağı için bir şekilde suya ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Bu noktada binalarımızı ağaç köklerinin ulaşabileceği yerlerden uzak tutmalı ve bina temelindeki su sızıntılarına dikkat etmeliyiz.
Süleyman Bezci
23 kasım 2022